KAPAT
DizinEN
17.
Uluslararası Mimarlık Sergisi
Venedik Bienali
Türkiye Pavyonu
22/05—21/11/2021
SALE D'ARMI, ARSENALE
display:block;
EVRAK14
MİSYON
KIZILDERİLİLERİ
BÜROSU’NUN
YETKİ ALANI
Manuel Shvartzberg Carrió
Yayın Tarihi
23/02/2021
Anahtar Kelimeler
SÖMÜRGESİZLEŞTİRME, ÖLÇÜ, YERLİ EPİSTEMOLOJİLERİ
Anlatısal Rapor, Misyon Kızılderilileri Bürosu, Kaliforniya, 1937, denetçi John W. Dady tarafından. Kaynak: ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi.
Yayın Tarihi
23/02/2021
Anahtar Kelimeler
SÖMÜRGESİZLEŞTİRME, ÖLÇÜ, YERLİ EPİSTEMOLOJİLERİ
MİSYON
KIZILDERİLİLERİ
BÜROSU’NUN
YETKİ ALANI
Manuel Shvartzberg Carrió

Sömürgeciliğe dair düşünürken, onun ölçülebilme –tabii eğer ölçülebilirse– yollarını da göz önünde bulundurmak önemli. Bu da ölçünün ölçüsüyle başa çıkmak anlamına geliyor. Politik terimlerle ifade etmek gerekirse, yetki alanının teknikleri epistemolojinin teknikleriyle nasıl üst üste binebilir?

Eğer sömürgecilik yerli toprakları değiştiren teknolojiler aracılığıyla gerçekleştiriliyorsa ve birçok kolonyal yetki alanında birden hayata geçiyorsa —böylelikle yerli epistemolojileri en iyi ihtimalle ikincil hâle getiriyor, en kötü ihtimalle ise tamamen ortadan kaldırıyorsa— sömürgesizleştirmek ise aynı araçlar aracılığıyla bu epistemolojileri tekrar okumayı ve yetki alanına dair uygulamaları tersyüz etmeyi gerektiriyor. Örneğin, Güney Kaliforniya’daki (ABD) Misyon Kızılderilileri Bürosu’nun (Mission Indian Agency) yetki alanını gösteren 1937 tarihli haritayı ele alalım. Harita bu topraklardaki sömürgeci kayıtların doruğunu temsil ediyor: Avrupa sömürgeciliğinden önce yerlilerin yaşadığı Kuzey Amerika’nın nüfusu en yoğun bölgesinde bulunan İlk Milletler’in yıllık hesabını yapmak için federal hükümetin son kez devletin gücünü devreye sokmasının belgesiyle karşı karşıyayız. Riverside kentindeki “yetki alanı” bürosundan çıkıp Kızılderililere ayrılmış arazilere uzanan çizgiler, bölgeler arasındaki mesafeyi gözler önüne seriyor.

Çizelge, mil uzaklığı (mesafe) ve yönelim (doğrultu) gibi iki fiziksel ölçüyü göstermenin yanı sıra ABD tarafından Kızılderililerin yönetimi için kurulan federal sömürge gücünün merkezileşmesini de imliyor. Birçok yerli ulusu, kültürü ve epistemolojiyi sanki aynıymış gibi düzleştiren çizelge; bölgenin coğrafyasının çeşitli, egemenliğinin ise ihtilaflı olmadığını iddia ediyor.

Belge, kolonyal bir doküman olarak bürokratik merkezileştirme ve nesneleştirmenin hikâyesini anlatırken; 1909’da İstatistik Dairesi’nin kurulması, 1930’ların ortalarında ise anlatısal raporlamanın terk edilmesiyle birlikte düşünüldüğünde Kızılderili İşleri Bürosu’nun anlatılardan sayılara geçişini somutlaştırıyor. Öte yandan, eğer bununla kolonyal idarenin keskinleştirilmesi hedefleniyordu ise bu hareketin ufku da sonrasında yerlilerin yok edilmesine dair mevzuatla uygulandığı gibi yerli egemenliğinin tamamen ortadan kaldırılmasıydı. Sömürgesizleştirme tam da bu noktada kayıtlarda olmayanları yazarak kolonyal bürokrasiyi ve arşivlerini hükümsüz kılabilir ve süreci tersine çevirebilir. 

    Yazar hakkında Manuel Shvartzberg Carrió Kaliforniya Üniversitesi’nin San Diego Kampüsü’ndeki Kentsel Çalışmalar ve Planlama Bölümü’nde öğretim üyesi. Mimar ve mimarlık tarihçisi olarak çalışan Carrió; mimarlık, jeopolitika tarihi ve kuramlarının, özellikle de modern mimarlık teknolojileri ve arazi altyapılarının yerleşimci sömürgecilik ve ırksal kapitalizm sistemlerine ve de sömürgesizleştirme süreçlerine nasıl aracı olduğunu araştırıyor.