1829’da Johann Wolfgang von Goethe “mimarlık ‘donakalmış’ müziktir” demişti.1 Genellikle, bu alıntının mimarlık ve müziğin kompozisyon ve etkiye dair ortak mantığı üzerinden fazlasıyla romantik ve iddialı bir denklik önerdiği kanısına varılır. Oysa Goethe’nin sözleri, mimarlık ve müzik arasındaki daha temel bir benzerliğe dair düşünmek için faydalı olabilir: Mimarlık ses çıkarır. Daha doğrusu ahşap çerçevelemenin gıcırtısı ve makinelerin tekdüze uğultusu arasında binaların sesini “duymak” nadiren mümkün olsa da mimarlığın maden çıkarımından şantiyeye dek uzanan üretimi fazlasıyla gürültülü bir hadise.
Mimarlık üretiminin pek de göz önünde bulundurulmayan sessel özelliği, Türkiye’nin farklı maden şirketlerinin kullandığı mekanik teçhizatın (delgiler,●1 kamyonlar,●2 kompresörler●3) ses seviyelerini desibelleri üzerinden listeleyen ve sesi enerjinin bir işlevi olarak mekânsallaştıran bu belgede açığa kavuşturuluyor. Bu tabloda ses, Türk ve dünya inşaat sektörünün ekonomik muvaffakiyetinin bir ölçüsü olarak görülebilir: maden çıkarım sahası ne kadar gürültülüyse Türkiye’nin maden kaynakları ülke çapında ya da yurtdışında kullanılmak üzere gitmesi gereken yerlere o kadar hızlı ulaştırılıyor demektir. Ses ve ekonomik güç arasındaki olumlu bağıntı, duruma tersten bakıldığında neyle karşılaşabileceğimize dair ipuçlarını da veriyor. Karbondioksit ve zehirli madde salınımının ve savunmasız insan ve insan ötesi topluluklara etkinin azalması anlamına gelen çıkarım sahasındaki sessizliğin bedeli nedir?
Tema müziği niteliğindeki bu belgeye bir müzik türü atasaydık, listenin mekâna özel bir musique concrète2 parçası içerdiğinden bahsedebilirdik: malzemeler sabit bir binada somutlaşarak “donmadan” önce; bedenlerin, malzemelerin ve makinelerin çıkarım sahasındaki ahenksiz, kakafonik salınımı. Öte yandan her müzik parçası gibi mimarlığın çıkarım sahasındaki “senfonik” yaygarası da bir noktada sona ermeli.3 Bu sessizliğin sahadaki maden kaynaklarının tükenmesinden mi yoksa diğer ekonomik ya da politik müdahalelerin çıkarım faaliyetlerini sonlandırmasından mı kaynaklanacağını zaman bize gösterecek.