Fransız doğabilimci Victor Fontanier’nin 1820’lerde yaptığı ve Doğu’da Seyahatler (Voyages en Orient) isimli kitabında yer alan bu çizimi, Anadolu’nun kuzey ve doğusundan üç jeolojik kesit sunuyor: Şebinkarahisar (Giresun) ve Sivas arası,●1 Sivas ve Tokat arası,●2 Tokat ve Tosya (Kastamonu) arası.●3 Kesitlerde gösterilen numaraların arasındaki her parça, jeolojik araştırmanın belirli bir alanına özgüyse de ayrıca sunulan lejant –kayaların oluşumuyla ilgili ayrıntılarıyla– çizimin nihai motivasyonunun jeolojik meraka dayalı olduğunu açığa vuruyor. Lejant, kireçtaşı mermer, granit, pektinit (deniz kabuğu fosili), kireçtaşı, alçıtaşı, porfir ve silisli kumtaşı gibi mineralleri gösteriyor.1
Doğu’ya yaptığı yolculuktan kısa süre sonra Fontanier, Osmanlı İmparatorluğu’nda Trabzon kentinin Fransız konsolosu oldu. Fontanier, Fransız hükümeti tarafından Paris’teki Doğa Tarihi Müzesi’nde 1819’da kurulan École des Naturalistes Voyageurs’ün ilk altı mezunundan biriydi. Okul, kolonyal mallarla daha üretken bir bağ kurmak2 ve yabancı doğal kaynakları keşfetmenin yanı sıra bitkiler, hayvanlar ve mineraller gibi yerel örnekleri toplamak, hazırlamak, korumak ve nakletmek için genç “natüralist yolcular” yetiştirmeyi hedefliyordu.3 Fontanier, Doğu’ya ilk başta uzman bir seyyah olarak yerel kaynakları incelemesi için gönderilmişse de bölgeyi tanıdığı için kısa süreliğine de olsa diplomatlık görevi yürüttü.4 Fontanier’nin bu jeolojik çizimi ve seyahatnameleri bir yanıyla jeolojik merakla emperyalist protokoller arasındaki girift bağlantıları bir kez daha ortaya koyarken; diğer yandan gelecekte bu prosedürleri bozup yeniden inşa edecek yeni çizimlerin potansiyellerine işaret etmesiyle Dünya’nın kendisine dair alternatif gözlemleri ve merakı harekete geçiriyor.